T&T hukuk bürosu hem hukuk, avukatlık hizmetleri hem de arabuluculuk faaliyetleri göstermektedir. Şirketler hukuku, ticaret hukuku da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede hukuki hizmetler sunmaktadır.

MİRASTAN MAL KAÇIRMA SEBEBİ İLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVALARI

Miras hukukunda sıkça karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri de muris muvazaası sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davalarıdır. Muris muvazaası, halk arasında “mirastan mal kaçırma” olarak da bilinmektedir. Bu davalar, genellikle miras bırakanın sağlığında yaptığı bazı işlemlerin gerçek iradesine aykırı şekilde görünüşte gerçekleştirilmesi ve bu yolla mirasçıların miras haklarının zedelenmesi halinde gündeme gelmektedir.

Bu davayı yalnızca saklı paylı mirasçılar değil, miras hakkı zedelenen tüm mirasçılar açabilir.

1. Muris Muvazaasının Tanımı

Muris muvazaası, miras bırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, tapuda satış ya da bağış gibi gösterdiği işlemi, gerçekte bağış iradesiyle gerçekleştirmesi ve bu yolla mirasçılardan mal kaçırmayı amaçlamasıdır.

Muris muvazaasında genellikle görünüşteki işlem satış gibi gösterilir, ancak gerçekte bağış amacı vardır. Bu durum, Borçlar Kanunu kapsamında genel muvazaa kavramı içinde değerlendirilir.

2. Hukuki Dayanak

Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 19:

“Bir sözleşmede, tarafların gerçek iradeleri ile beyanları arasında bir uyumsuzluk varsa ve bu durum karşılıklı muvazaa nedeniyle yapılmışsa, bu sözleşme geçersizdir.”

Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 1023:

“Tapu siciline güven ilkesine göre, tapuya güvenerek işlem yapan üçüncü kişilerin iyiniyeti korunur.”

Ancak muris muvazaasında genellikle karşı taraf iyiniyetli olmadığı ya da işlemin gerçek niteliğini bildiği iddiasıyla iyiniyetin varlığı reddedilir.

3. Yargıtay İçtihatları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/1-1285 K. 2020/94 T. 11.2.2020:

“Miras bırakanın, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yaptığı satış işlemi, gerçekte bağış niteliğinde olup bu işlem muvazaalıdır. Bu nedenle gerçek irade ile görünüşteki irade arasında uyumsuzluk bulunduğundan, işlem geçersizdir ve tapunun iptali gerekir.”

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2016/18629 K. 2020/4662:

“Muris muvazaası iddiası, hukuki niteliği itibarıyla bir irade fesadı değil, geçersizlik sebebi olup, herhangi bir süreye tabi olmaksızın, her zaman ileri sürülebilir.

Bu içtihatlara göre, muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davası, herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir ve mirasçılar tarafından istenildiği zaman açılabilir.

4. Davanın Tarafları

  • Davacı: Yasal mirasçılar
  • Davalı: Murisin, taşınmazı devrettiği kişi (genellikle diğer mirasçılardan biri veya üçüncü kişi)

5. Muris Muvazaasına İlişkin Dava Şartları

  • Miras bırakanın malı satış gibi göstererek devretmiş olması
  • Gerçekte bağış iradesi bulunması
  • Amaç: Diğer mirasçılardan mal kaçırmak
  • Davacıların yasal mirasçı olması
  • Tapuda yapılan işlemle gerçek irade arasında fark bulunması

6. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Dava, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
  • Miras bırakanın ölümünden sonra açılabilir.
  • Tanık beyanları, murisin iradesinin saptanmasında önemli delil teşkil eder.
  • Mahkeme, gerçek iradeyi tespit etmek için murisin ekonomik durumu, aile ilişkileri ve işlem zamanı gibi unsurları dikkate alır.

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davaları, hem teknik hem de duygusal boyutu olan hassas davalardır. Miras bırakanın görünürdeki işlemi ile gerçek iradesi arasında farklılık bulunduğunda ve bu işlemler mirasçıların haklarını zedeliyorsa, mahkemeden tapu iptali ve tescili talep edilebilir.

Bu tür uyuşmazlıklarda, sürecin usulüne uygun yürütülmesi ve delillerin etkin şekilde sunulması için alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması önemlidir.

DETAYLI BİLGİ VE HUKUKİ YARDIM İÇİN:

TELEFON : 0 506 173 8204

MAİL : [email protected]

Bir Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır. Zorunlu alanlar işaretlenmiştir *