1. Hukuki Dayanak — Türk Medeni Kanunu Madde 995
Madde 995 hükmüne göre:
“İyi niyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir.”
Bu hüküm, ecrimisil davalarının temel mevzuatıdır.
2. Ecrimisilin Hukuki Niteliği
Ecrimisil, kanunda açıkça düzenlenmemiş olup, Yargıtay kararlarıyla şekillenmiş bir tazminat türüdür. 1950 tarihli 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, fuzuli işgalin kira ilişkisi olarak yorumlanamayacağını, ecrimisilin haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat olduğunu açıkça kabul etmiştir
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004/1‑120‑96 E.‑K. sayılı kararında da benzer şekilde ecrimisil, “…haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekliliğini” vurgulamıştır.
3. Talep Şartları
Ecrimisil davası açılabilmesi için dört temel şart mevcuttur:
- Haksız işgal (fuzuli şagil): Mal sahibinin rızası veya hukuki dayanağı olmaksızın taşınır ya da taşınmaz üzerinde zilyetlik kurulması
- Kötüniyetli işgalci: İşgalcinin bu işgali hukuken haksız olduğunu bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu (iyi niyetli işgale ecrimisil uygulanmaz)
- Zarar ve illiyet bağı: Hem olumlu zarar (fiziki yıpranma ve eskime), hem de olumsuz zarar (malik tarafından elde edilecek gelirin kaybı) olmalı, ve bu zarar haksız işgale bağlı olmalıdır
- Zamanaşımı süresi: Ecrimisil talebi, dava tarihinden geriye dönük son 5 yıllık süre içinde yapılan işgale ilişkin olarak istenebilir. Bu süre, Yargıtay’ın 25.05.1938 tarihli 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile belirlenmiştir
4. Yargıtay Kararlarından Seçmeler
- Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, kamu kurumlarının ihbarnameden doğrudan dava açabileceğini kabul eder (2886 sayılı Kanun m.75/3‑4)
- Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, ecrimisil hesabında işgalcinin taşınmaza yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların bilirkişi tarafından saptanarak ecrimisil bedelinden indirilmesi gerektiğini belirlemiştir (2016/1084 E., 08.03.2018 T.)
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, uzun süreli işgallerde hakkın zamanında kullanılmamasına “muvaffakiyet” denilmesini reddetmiş; ecrimisilin 5 yıllık zamanaşımı içinde hesaplanmasını ilke haline getirmiştir
5. Usul — Görevli Mahkeme ve Yargılama
- Asliye Hukuk Mahkemesi, görevlidir; zira bu dava aynına ilişkin değil, belirsiz alacak davası mahiyetindedir. Davalının yerleşim yeri veya zararın oluştuğu yer hakimidir
- Yazılı yargılama esasına dayanır. Bilirkişi raporları, emsal kira araştırmaları ve bilimsel gerekçeler esas alınmalıdır
6. Uygulamada Ecrimisil Hesabı
- Asgari değer emsal kira geliri, azami değer ise malik tarafından kullanılabilecek fayda kaybıdır
- Bilirkişi, taşınmazın niteliğine göre kira bedeli ve ÜFE artışı gibi kriterleri göz önüne çıkararak hukuk normlarına uygun tespit yapar
7. Sonuç ve Öneriler
- Ecrimisil davaları, hukuki ve teknik bakımdan karmaşık içeriğe sahiptir; müvekkillerin menfaatinin korunması için avukatlar vasıtasıyla yürütülmesi önerilir.
- Bahsedilen şartların eksiksiz değerlendirilmesi, zamanaşımı takibinin iyi yapılması ve doğru bilirkişi raporu ile talep tutarının tam olarak hesaplanması önemlidir.
DETAYLI BİLGİ ve HUKUKİ YARDIM İÇİN:
Telefon: 0 (506) 173 8204
E-posta: [email protected]